Hafif, orta ve şiddetli olarak gruplara ayrılan parvoviral enteritisli kangal melezi köpeklerde cTn-I ve CRP düzeylerinin değerlendirilmesi


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Atatürk Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Veteriner İç Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanlığı, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2025

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: OSMAN SAMSUNLU

Danışman: Şükrü Değirmençay

Özet:

Amaç: Bu çalışmada parvoviral enteritisli köpeklerde cTn-I ve CRP düzeylerinin hastalığın şiddetini ve prognozunu belirlemedeki etkinliklerini değerlendirmek amaçlandı.

Materyal ve Metot: 3 hasta grubu ve 1 sağlıklı kontrol grubu olmak üzere 4 grup oluşturuldu. Hasta köpekler hafif, orta ve şiddetli olmak üzere gruplara ayrıldı. Hafif grupta 17, orta grupta 16, şiddetli grupta 18 köpek ve kontrol grubunda ise 19 köpek olmak üzere toplamda 70 köpek üzerinde çalışma gerçekleştirildi. Tüm köpeklerin detaylı klinik muayeneleri yapıldı ve rektal sıcaklık, kalp ve solunum frekansı gibi tüm klinik bulgular kaydedildi. EDTA’lı tüpe alınan kan örneklerinde hematolojik analiz yapıldı. Serum örneklerinde köpek spesifik ELISA kitleri kullanılarak CRP ve cTn-I düzeyleri belirlendi.

Bulgular: Hasta gruplardaki köpeklerin kontrol grubuna göre WBC değerlerinin yüksek olduğu, orta gruptaki WBC yüksekliğinin ise kontrol grubuna göre istatistiksel olarak önemli olduğu saptandı (P=0,005). Hasta köpeklerin RBC, HGB ve HCT değerlerinin kontrol grubuna göre düşük olduğu (P<0,001) ancak kendi aralarında değerlendirildiğinde bir farkın olmadığı gözlendi. Hasta köpeklerin kontrol grubuna göre CRP ve cTn-I değerlerinin yüksek olduğu (P<0,001) hastalığın şiddeti arttıkça CRP ve cTn-I düzeylerinin arttığı gözlendi. cTn-I’nin ve CRP’nin RBC, HGB ve HCT değerleri ile negatif korelasyon gösterdiği saptandı.

Sonuç: CPV enfeksiyonunda hastalığın şiddeti arttıkça enflamasyonun ve kalp hasarının arttığı, CRP ve cTnI düzeylerinin hastalığın şiddetinin ve prognozunun belirlenmesinde etkin bir şekilde kullanabileceği belirlendi. CPV’li köpeklerde oluşan kalp hasarında şekillenen aneminin de etkisinin olabileceği sonucuna varıldı.