Tezin Türü: Doktora
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Atatürk Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2022
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: Mehmet Muhammet SARI
Danışman: Murat Külekçi
Özet:
Amaç: Bu tez çalışmasının amacı Ege bölgesinde
zeytin yetiştiren işletmecilerin etkinliklerinin ölçülmesi ve bu etkinliğe etki
eden belirleyicilerin ortaya konmasıdır.
Yöntem:
Tabakalı
Örnekleme Yöntemi kullanılarak üç tabakaya ayrılan işletmelerden 154 tanesi ile
yüz yüze anket yapılmış ve elde edilen verilerle Bootstrap VZA yöntemi
kullanılarak, işletmelerin etkinlik skorları bulunmuştur. İkinci aşamada,
Kırpılmış Regresyon yöntemiyle işletmelerin etkinlik skorlarını etkileyen
faktörler belirlenmiştir.
Bulgular: Bootstrap
VZA yöntemiyle elde edilen düzeltilmiş etkinlik skorları ortalaması 0,528
olmuştur. Düzeltilmiş VRS teknik etkinlik değerlerine
bakıldığında, birinci tabakadaki işletmelerin ortalaması 0,590; ikinci tabakadaki
işletmelerin ortalaması 0,471 ve üçüncü tabakadaki işletmelerin ortalaması ise
0,472 olmuştur. Etkin olan işletmelerin etkin
olmayanlara göre %31,99 daha az ağaç, %0,37 daha az işgücü, %13,03 daha az
azot, %48,09 daha az fosfor, %14,49 daha az potasyum, %29,95 daha az ilaç, %18,81
daha az su kullandığı ve %13,02 daha fazla mazot kullandığı belirlenmiştir. İkinci
aşama olan Kırpılmış Regresyon analiz sonuçlarında Muğla ili işletmeleri,
tabaka 2 ve tabaka 3, işletnmecinin ortaokul veya lise eğitim seviyesine sahip
olması, işletmeci tecrübesi, aile birey sayısı ve ÇKS’ye kayıtlı olma etkinlik
skorunu pozitif yönde etkileyen faktörler olarak bulunmuştur. Kooperatif
üyeliği ve tarım dışı faaliyette bulunma ise etkinlik skorunu negatif etkileyen
faktörler olarak ortaya çıkmıştır.
Sonuç:
Bu
sonuçlar, zeytin üreticilerinin VRS teknolojileri
altında %47,2 daha az girdi kullanarak aynı üretimi gerçekleştirmelerinin
mümkün olduğunu göstermektedir. Zeytin işletmelerinin kullandığı girdileri
doğru tahsis etmelerinin etkinliklerini artırabileceği sonucu ortaya koymuştur.
Ayrıca çevre kirliliğini azaltmak ve gıda güvenliğini sağlamak için özellikle
kimyasal girdilerin ve fosil yakıtların optimum şekilde kullanılmasının gerekli
olduğu sonucuna varılmıştır.