Tirozin kinaz inhibitörleri ile tedavi altındaki kronik myelositer lösemi tanılı hastalarda leptin ve prokalsitonin düzeyi


Creative Commons License

Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Atatürk Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Dahili Tıp Bilimleri, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2012

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: SEMA TANRISEVER

Danışman: Fuat Erdem

Özet:

Leptin ve prokalsitoninin hematolojik hastalıklarda rolü olduğu bilinmesine rağmen özellikle kronik myelositer lösemi hastalarındaki rolü ile ilgili fazla çalışma bulunmamaktadır. Bu çalışmada, tirozin kinaz inhibitörleri ile tedavi altındaki kronik myelositer lösemi (KML) tanılı hastalarda prokalsitonin ve leptinin, hastalığın prognozu ve tedavi şekli ile ilişkisini, remisyondaki hastalardaki serum düzeylerini, yeni tanı anında bu iki markerin anlamlı olup olmadığını belirlemeyi amaçladık.Çalışmamıza 56 KML hastası ve 27 kontrol grubu olmak üzere toplam 83 olgu dahil edildi.Tedavi altındaki hastalar ve kontrol grubunun serum leptin değerleri karşılaştırıldığında; tedavi alan KML hastalarının serum leptin değeri kontrol grubundan istatistiksel olarak anlamlı yüksek bulundu. Tedavi alan KML hastalarının serum prokalsitonin değeri ise kontrol grubundan yüksek bulunmasına rağmen aradaki fark istatistiksel olarak anlamlı değildi.Yeni tanı almış, henüz sitogenetik ya da moleküler cevap oluşmamış KML hastaları ile uzun süredir tirozin kinaz inhibitörleri ile tedavi altındaki eski tanılı hastaların serum leptin ve prokalsitonin değerleri karşılaştırıldığında; eski tanılı hastalarda ortalama leptin ve prokalsitonin değerleri yüksek saptanmasına rağmen arada istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmadı.İmatinib ve 2. Kuşak tirozin kinaz inhibitörleri ile tedavi altındaki KML hastalarının serum leptin değerleri karşılaştırıldı. İmatinib alan hastaların serum leptin değerlerinin ortalaması yüksek bulundu ve aradaki fark istatistiksel olarak da anlamlı idi. Prokalsitonin değerleri karşılaştırıldığında; imatinib alan hastaların prokalsitonin değerleri yüksek olmasına rağmen istatistiksel olarak karşılaştırıldığında anlamlı fark saptanmadı.Beyaz küre sayısı >10000/mm³, <4000/mm³ ve 4000-10000/mm³ olan KML hastaları ve kontrol grubunun serum leptin değerleri karşılaştırıldığında; beyaz küre sayısı <4000/mm3 olan hastalarda ortalama leptin değerleri düşük saptandı ve aradaki fark istatistiksel olarak anlamlı idi. Aynı şekilde prokalsitonin değerleri karşılaştırıldığında; beyaz küre sayısı <4000/mm3 olan hastalarda prokalsitonin ortalaması yüksek bulunmasına rağmen istatistiksel olarak anlamlı fark yoktu.Tirozin kinaz inhibitörleri ile tedavi altındaki hastaların tedavi süreleri ile leptin ve prokalsitonin ortalamaları arasındaki korelasyon değerlendirildi. Tedavi süresi ile leptin ve prokalsitonin ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı korelasyon bulunamadı.Sonuç olarak; kronik myelositer lösemi tanılı hasta grubunda serum leptin düzeyi kontrol grubuna yüksekti. KML hastaları arasında ise; imatinib alan hastalarda serum leptin düzeyi 2. Kuşak tirozin kinaz inhibitörleri alanlara göre daha yüksekti. Bu sonuçlar, imatinibin etki potansiyelinin, 2. Kuşak tirozin kinaz inhibitörü alan hastalara göre daha düşük olmasına bağlanabilir.Anahtar kelimeler: Kronik Myelositer Lösemi, Leptin, Prokalsitonin, Tirozin Kinaz İnhibitörleri.
Although it is known that leptin and procalcitonin has an important role in hematologic disorders, there isn?t enough study about their role in patients with chronic myeloid leukemia. In this study we aimed to determine the relationship of procalcitonin and leptin with prognosis of the disease and type of treatment, their serum levels in patients in remission and whether they are significant for diagnosis, respectively.Eighty three cases were included to our study. 56 of them were CML patients and 27 of them were in control group.We compared serum leptin levels of patient under treatment and control group. Serum leptin levels in patients who are treated for CML were significantly higher than the control group. Although serum procalcitonin levels in patients who are treated for CML were higher than the control group, the difference was not statistically significant.Serum leptin and procalcitonin levels were compared between newly diagnosed CML patients with neither cytogenetic nor molecular response and patients who are treated by tyrosine kinase inhibitors for a long time. Although mean leptin and procalcitonin levels were higher in formerly patients who the difference was not statistically significant.Serum leptin levels were compared between patients who were treated by imatinib and second generation tyrosine kinase inhibitors. The mean serum leptin levels were higher in patients receiving imatinib, and the difference was statistically significant. In contrast, the mean serum procalcitonin levels were higher in patients receiving imatinib, but the difference was not statistically significant.Serum leptin values of CML patients and control group whose white blood cell (WBC) count >10000/mm³, <4000/mm³ and 4000-10000/mm³ were compared. Mean leptin levels were lower in patients whose WBC count <4000/mm3 and the difference was statistically significant. Likewise we compared the procalcitonin levels. Mean procalcitonin levels were higher in patients whose WBC count <4000/mm3 but the difference was not statistically significant.Correlation between treatment duration of patients under treatment with tyrosine kinase inhibitors and mean procalcitonin and leptin levels were evaluated. The correlation was not statistically significant.As a result, serum leptin levels in patients with chronic myeloid leukemia was higher than the control group. Serum leptin levels in patients receiving imatinib was higher than patients receiving second generation tyrosine kinase inhibitors. Based on these results, we can say that the potential effect of imatinib is lower than second generation tyrosine kinase inhibitors.Key Words: Chronic myeloid leukemia, Leptin, Procalcitonin, Tyrosine Kinase Inhibitors